Cildinizin Tansiyon ve Kalp Ritminiz ile İlgisi Olabilir mi?

İlk bakışta alakasız gibi geliyor değil mi? Oysa bilim adamlarına göre cilt, kan basıncını ve kalp atış hızını düzenleme konusunda şaşırtıcı bir rol oynuyor. Bu keşif, insanlarda 2 metrekareyi kaplayan en büyük organımız olan cildin, vücutta oksijen miktarındaki değişikliklere yanıt olarak kan basıncını ve kalp atış hızını düzenlemesine yardımcı olduğunu gösteriyor.

Cilt Kan Basıncının Temel Düzenleyicisi mi?

Yüksek tansiyon, kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler hastalıkla ilişkili durum, sıklıkla ciltte ve vücudun diğer bölgelerindeki küçük kan damarlarında azalan kan akımı ile ilişkilidir. Önceki araştırmalar, yüksek rakımlı bölgelerde veya kirlilik, sigara, obezite gibi durumlarda bir dokuya oksijen verildiğinde o dokuya kan akışının artacağını gösterdi. Bu gibi durumlarda, kan akışındaki bu artış kısmen ‘HIF’ protein ailesi tarafından kontrol edilir.

Cildin küçük damarlarla kan akışında oynadığı rolü araştırmak için, Cambridge ve İsveç’ten bir araştırmacı ekibi, fareleri düşük oksijen koşullarına maruz bıraktı. Bu fareler, deride belirli HIF proteinleri üretemediği için protein kaybına uğradı. Derideki iki proteinden yoksun olan farelerde, normal seviyedeki farelere kıyasla düşük oksijen düzeyine olan cevabın değiştiğini ve bunların kalp hızını, kan basıncını, cildin sıcaklık ve genel faaliyet seviyelerine bağlı olarak etkilediğini keşfettiler.

Bu bulgular, cildimizin düşük oksijen seviyelerine tepkisinin, kalbin vücudun etrafında kan pompalaması üzerine önemli etkileri olabileceğini gösteriyor. Geçici veya sürekli de olsa düşük oksijen seviyeleri ortaktır. Doğal çevremiz veya sigara, obezite gibi faktörlerle ilişkili olabilir. Cildin vücudumuzun en büyük organı olduğu göz önüne alındığında, belki de kan basıncı gibi temel bir mekanizmanın düzenlenmesinde rol oynaması çok şaşırtıcı olmamalı.